warning: Creating default object from empty value in /home/icom/domains/ihya.com/public_html/saglik/modules/taxonomy/taxonomy.pages.inc on line 33.

Tansiyon

Posted by süreyya

Tansiyon ölçümü , sfigmomanometre (tansiyon aleti) ile yapılır. Doğru ölçüm için, kola geçirilen manşonun kol çevresine uygun büyüklükte olması gerekir. Tansiyonu ölçülecek kişi rahat olmalı,en az 5 dakika dinlenmiş olmalıdır. Tansiyon aleti kişinin kalbi ile aynı hizada olmalıdır. Hasta oturur pozisyonda olmalıdır.Genel muayenede yatar pozisyonda ve ayakta da tansiyon ölçülebilir.

Manşon, hastanın sağ koluna, dirseğin 2-3 cm üzerine sıkı bir şekilde takılır.
Steteskop, brakial arter'in üzerine (dirsek iç büklümüne) yerleştirilir.Steteskobun ucu manşonun altına sıkıştırılmamalıdır. Tansiyon aleti nabız kaybolduktan sonra 30-40 mmHg daha şişirilir. 200'e kadar şişirmek çoğunlukla yeterlidir. Gerekirse (ses hala duyuluyorsa) daha da fazla şişirilebilir. Tansiyon aletinin havası yavaş yavaş bırakılır. Sesler duyulmaya başlanır. Duyulan seslere "Karotkoff sesleri" denir. Sırasıyla 5 Karotkoff sesi vardır.

Tansiyonun tanımını yapar mısınız, tansiyon nedir, büyük tansiyon, küçük tansiyon nedir, gizli hipertansiyon var mıdır? Nedir?

Tansiyon kalbin vücuda kanı dağıtmak için kullandığı güçtür. Sol kalbin kanı vücuda atarken kullandığı güce birinci veya büyük tansiyon denir.Kalbin kan akımı bittikten sonra damarlarda oluşan durgun basınca da ikinci veya küçük tansiyon denir.Kan basıncının normalden yüksek olmasına da hipertansiyon denir.Bazen bu konuda kavram kargaşası yaşanabiliyor.Bir çok kişi benim hipertansiyonum var derken,kendilerinde mevcut kalıcı ve sürekli kontrol altında tutulması gereken bir hastalık yerine zaman zaman stres ve üzüntüye bağlı tansiyonlarının yükseldiği; bunun hastalık değil geçici bir durum olduğu yanlış anlayışını benimseme eğilimindedir.Normal kan basıncı artık 120/80’in altı olarak kabul edilmektedir.140/90’ın üstü hipertansiyon, aradaki değerler yüksek-normal olarak tanımlanır ve izlenmesi, bazı durumlarda da tedavisi gereken değerlerdir. Gizli tansiyon belki bu grubu ifade etmek için uygundur. Tansiyonun yaşla birlikte görülme sıklığı artar.

Posted by süreyya

Kan basıncının düşük olması nadir olarak görülen bir durumdur. Genel olarak sağlık açısından her hangi bir tehlikesi yoktur; dahası tansiyonu düşük insanların daha uzun yaşasığını ve kalp ve böbrek hastalıklarına daha az yakalandıklarına dair bulgular mevcuttur. Bununla birlikte, bazı araştırmacılar tarafından sikulatuvar asteni (dolaşım zayıflığı denebilir) denilen bir hastalık tanımlamışlar ve bunun tedavisine yönelik oalrak, kan basıncını yükselten ilaç geliştirmişlerdir.

Tansiyon düşüklüğü olanlarda ani kalkışlar sırasında; hafif bir başağrısı ve zihin bulanuklığı olabilir. Bunu engellemenin en iyi yolu pozisyon değiştirirken dikkatli olmaktır.

Sürekli yorgunluk ve halsizlik hissedenlerin bazılarında sinirsel kaynaklı tansiyon düşüklüğü olduğu ileri sürülmektedir. Bu kişilerde uzun süre ayakta durmaya, egzersize veya sıcak ortamlarda uzun süre kalmaya bağlı olarak ani tansiyon düşmeleri meydana gelmektedir. Johns Hopkins Universitesinde gerçekleştirilen bir çalışmada, bu tür rahatsızlığı olanlara bol-tuzlu diyet ve kan basıncını yükselten ilaç vermeyi müteakip hastaların %75 inde, yorgunluk şikayetlerinin ortadan kalktığı gözlenmiştir.

Posted by Arif

Hipertansiyon tedavisinde temel amaç, hedef organ hasarını önleyerek sakatlık ve ölümleri azaltmaktır. Öncelikle mevcut olan diğer kardiyovasküler risk faktörleri ve hedef organ hasarları tedavi edilmelidir. Sekonder hipertansiyon olan hastalarda yani hipertansiyonu başka bir hastalığa bağlı olan hastalarda hipertansiyona yol açan hastalık tedavi edilmelidir.Hipertansiyonun nedeni saptanamaz ise kan basıncı, hastaların yaşam düzeni değiştirilerek veya ilaçla düşürülmelidir. Hastalarda yaşam düzeninin değiştirilmesi (ilaçsız tedavi) kesinlikle ihmal edilmemelidir.

Hipertansiyon tedavisi planlanırken tartışılan iki konu şunlardır:

1. Hangi kan basıncı değerlerinde antihipertansif ilaç başlanmalıdır?

Posted by Arif

Kan basıncı ölçülürken duyulan seslerdir. Manşon şişirildikten sonra yavaş yavaş boşaltılır. Kalp atışlarının duyulmaya başladığı nokta, büyük tansiyon (sistolik kan basıncı) olarak kabul edilir. Bu durum, aşağıda bahsedilen Faz 1'e denktir. Bu seslerin kaybolması, küçük tansiyon (diyastolik kan basıncı) olarak kabul edilir. Bu durum Faz 5'e denktir. Ancak az sayıda çalışmada, bu seslerin hafiflemesi (Faz 4) küçük tansiyon (diyastolik kan basıncı) olarak kabul edilir. Genel eğilim, Faz 5'in diyastolik kan basıncı (küçük tansiyon) olarak kabul edilmesidir.

Faz 1: Zayıf, fakat açık ve gittikçe şiddetleri artan vurma sesleri. En azından iki ardışık vurumda sistolik basınç okunur.

Faz 2: Seslerin zayıflaması ve üfürüm haline gelmesi.

Faz 3: Keskin seslerin dönüşü, vuruşlar şiddetli olabilmekle birlikte, şiddeti hiçbir zaman birinci fazdaki yoğunluğa ulaşamaz. Faz 2 ve 3'ün herhangi bir klinik önemi yoktur.

Faz 4: Seslerin ani ve belirgin olarak zayıflaması, yumuşak ve esintili bir karaktere bürünmesi.

Faz 5: Tüm seslerin kaybolduğu nokta.

Posted by Arif

Kan dolaşımının sağlanması için bir basınç gereklidir. Bu basıncın normalden fazla olmasına hipertansiyon denir. Hipertansiyon için kullanılan diğer bir isim ise YÜKSEK TANSİYON'dur.

Kan basıncı ölçülürken 2 kan basıncı değerine bakılır; Büyük tansiyon (sistolik kan basıncı) ve Küçük tansiyon (diyastolik kan basıncı). Kalbin kasılması sırasında ölçülen kan basıncı, büyük tansiyon, kalbin gevşemesi esnasında ölçülen kan basıncı ise küçük tansiyondur. Hem büyük tansiyon hem de küçük tansiyonun normalden fazla olması HİPERTANSİYON'dur. Hipertansiyon tanısı için büyük ve küçük tansiyondan birisinin normalden yüksek olması yeterlidir. Gerek büyük tansiyon gerekse de küçük tansiyonun normalden yüksek olması önemlidir. Bu konu unutulmamalıdır. Bazı hastalar küçük tansiyondaki yüksekliği önemsememektedir; bu çok yanlıştır.

Posted by Arif

İdeal Tansiyon Ölçümü

Tansiyon ölçümü , sfigmomanometre (tansiyon aleti) ile yapılır. Doğru ölçüm için, kola geçirilen manşonun kol çevresine uygun büyüklükte olması gerekir. Tansiyonu ölçülecek kişi rahat olmalı,en az 5 dakika dinlenmiş olmalıdır. Tansiyon aleti kişinin kalbi ile aynı hizada olmalıdır. Hasta oturur pozisyonda olmalıdır.Genel muayenede yatar pozisyonda ve ayakta da tansiyon ölçülebilir.

Manşon, hastanın sağ koluna, dirseğin 2-3 cm üzerine sıkı bir şekilde takılır.

Steteskop, brakial arter'in üzerine (dirsek iç büklümüne) yerleştirilir.Steteskobun ucu manşonun altına sıkıştırılmamalıdır. Tansiyon aleti nabız kaybolduktan sonra 30-40 mmHg daha şişirilir. 200'e kadar şişirmek çoğunlukla yeterlidir. Gerekirse (ses hala duyuluyorsa) daha da fazla şişirilebilir. Tansiyon aletinin havası yavaş yavaş bırakılır. Sesler duyulmaya başlanır. Duyulan seslere "Karotkoff sesleri" denir. Sırasıyla 5 Karotkoff sesi vardır.


Son yorumlar