warning: Creating default object from empty value in /home/icom/domains/ihya.com/public_html/saglik/modules/taxonomy/taxonomy.pages.inc on line 33.

Diş sağlığı, Diş hakkında bilgi, Diş tedavisi

Daha sağlıklı dişler için sorun gelmeden çözümlerini okuyalım. Bilim ve sağlık sitemiz bu alanda sizlere kapsamlı bilgiler sunmakta.
Posted by Nevbahar

İşte starların gülüşüne sahip olmak için uygulanabilecek tedaviler ve kusursuz dişlerin sırları...

Porselen Vener;

Hemen hemen hepimizin aklına bu kadar kusursuz gülüşlere nasıl sahip oldukları, doğal dişlerinin nasıl bu kadar güzel olabildiği gelir. Oysaki onların bu kadar çarpıcı gülüşlerinin arkasında estetik diş hekimliği vardır. Starların birçoğunun sıralı olmayan, çarpık, ayrık, renkleşmiş dişleri için tercih ettiği yöntemin venerler olduğunu belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı porselen venerlerin dişinizin yüzeyinin çok az bir miktarda aşındırılmasıyla diş yüzeyine yapıştırılan tırnak kalınlığında ince porselenler olduğunu, bu uygulamayla bireylerin 4-7 gün gibi kısa bir süre de Hollywood starları gibi mükemmel gülüşlere sahip olunabileceğini söylüyor.

Posted by Nevbahar

Yaşlılıkta diş bakımı yaparken doğru yöntemleri uygularsanız uzun yıllar ağız sağlığınızı koruyabilirsiniz. Bu nedenle; akşam uyumadan önce protezlerinizi çıkarıp soğuk suya bırakmayı, protez temizleme tabletleri ve dişi ipi kullanmayı ama en önemlisi de diş hekiminize altı ayda bir uğramayı ihmal etmeyin!

Akıp giden yıllar dişlerimizde bazı değişikliklere neden olsa da, ağız sağlığının bozulması, aslında yaşlanmanın doğal bir sonucu değil. Örneğin; diş bakımına özen gösteren, diş hekimine düzenli olarak giden yaşlı birinin dişleri, yarı yaşındaki bir gencinkinden çok daha sağlam ve sağlıklı olabilir!

Medical Park Bahçelievler Hastanesi Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dr. Ahmet Mihmanlı, yaşlılıkta dişlerde meydana gelebilecek değişimleri ve ilerleyen yıllarda dişlere uygulanması gereken bakım yöntemlerini anlattı:

Posted by Nevbahar

Uzmanlar horlamanın ciddi bir sorun olduğuna dikkat çekerek mutlaka tedavi edilmesini önerdiler.

Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Tıp Fakültesi Uyku Merkezi Koordinatörü Prof. Dr. Mustafa Kemal Adalı, "Horlama yaşamı tehdit eden bir şey değil, ama mutluluğu tehdit ediyor. Horlama yüzünden yatağını ayıran eşler biliyoruz" dedi.

Prof. Dr. Adalı, TÜ Turizm ve Otel İşletmeciliği Uygulama Merkezi Toplantı Salonu'nda düzenlenen "Uykunun Hayatımızdaki Yeri ve Uyku Bozuklukları" panelinde yaptığı konuşmada, uyku sırasında vücudun işlevlerinde, beyin dalgalarından solunum yolundaki dirençlere kadar çeşitli değişiklikler olduğunu söyledi.

Posted by Nevbahar

Diş hekimi Sadettin Pay, aşırı kullanılan diş macunun ağızdan tamamen temizlenmesinin mümkün olmadığını belirterek "Fazla macun içeriği sebebiyle diş etlerinin erimesine sebep oluyor" dedi.

Ağız ve diş sağlığı konusunda bazı doğru bilinen yanlışlar olduğunu ifade eden Pay, fazla macunun dişleri daha iyi temizlemediğini, aksine diş etlerine büyük zarar verdiğini söyledi.

Ağız ve diş temizliğinin hem hijyen hem de estetik bakımından çok önemli olduğunu kaydeden Pay, şu uyarılarda bulundu: "Bu konuda ciddi hatalar yapılıyor. Çok diş macunu kullanıldığında dişlerin daha iyi temizlendiği sanılıyor. Dişleri macun değil, fırça temizliyor, macun temizliği kolaylaştırıyor. Diş macunu yeteri kadar kullanıldığında faydalı oluyor. Çok kullanıldığında ize diş etlerine büyük zarar veriyor, diş etlerini eritiyor. Bu da hem estetik açıdan kötü bir görüntü hem de ağız sağlığını tehdit ediyor."

Posted by Nevbahar

Memorial Hastanesi İç Hastalıkları Bölüm Koordinatörü Prof. Dr. Yavuz Baykal “Ağız kokusunun nedenleri ve önlemenin yolları” hakkında bilgi verdi.

Sağlıklı bireylerde sabah uyandığında ağızda çirkin bir koku bulunabilir. Bu hoş olmayan ağız kokusu günümüzde gelişmiş toplumlar da dahil olmak üzere bireylerde oldukça sık rastlanılan bir durumdur. Anormal ağız kokusu, sebep olduğu sosyal problemler yanında biyolojik problemlere de neden olabilir. Anormal ağız kokusu bireylerin sosyal yaşantılarında kendilerine olan güvenlerinin kaybedilmesine yol açabilmektedir.

Ağız bakımınıza özen gösterin

En önemli neden ağız hijyeni olduğundan, dil sırtında yerleşik olan bakteriyel birikimleri ortadan kaldırmak önemlidir. Bu nedenle birikim gösteren bakterileri kazıyıcı bir alet ile dil sırtının kazınması oldukça önemlidir. Ayrıca antiseptik gargaralar bakterilerin yeniden birikip çoğalmalarını engelleyebilir. Sakız çiğnemek salyanın debisini ve yapışkanlığını artırarak, dil sırtına yıkama etkisi oluşturur ve bakteri çoğalmasını kısmen engeller.

Posted by Nevbahar

Yapılan araştırmalara göre, dişleri düzgün şekilde fırçalamamak kalp krizi riskini %50 oranında artırıyor.

İngiliz diş hekimleri derneği, dişlerin günde iki kez fluorid içeren diş macunu ve yumuşak veya orta sertlikte fırça ile fırçalanması gerektiğini bildiriyor...

Yapılan yeni bir araştırmaya göre, dişleri düzgün şekilde fırçalamamak kalp krizi riskini %50 oranında artırıyor.

Daily Telegraph'ın haberine göre, ağızda bulunan bir bakteri kalp krizi riskini %50 oranında diğer bir çeşit bakteri de %35 oranında artırıyor.

Daha önce yapılan araştırmalar da dişeti çekilmesinden kaynaklanan iltihaplanmanın kan damarlarını etkileyebileceğini ve atardamarlar üzerinde kolesterol benzeri tabakalar oluşturabileceğini göstermişti.

Posted by Nevbahar

Çocuklara bakteri bulaştırmamak için neler yapmak gerkiyor?

Çok bileşenli bir enfeksiyon hastalığı olan diş çürüğü, bulaşıcı bir nitelik taşıyor. Diş Hekimi Çağdaş Kışlaoğlu doğduklarında bebeklerin ağız ortamlarının çürük yapıcı bakteri içermediğini, bu bakterilerin bebek dişlerini sürmeye başladığında oluştuğunu belirtti.

TAŞIYICI OLMAYIN

Çürük yapan bakterilerin baba ve özellikle de anneden çocuklara bulaştığını belirten Çağdaş Kışlaoğlu, 1-2.5 yaş arasındaki çocukların ağız ve diş sağlıklarından ailelerinin sorumlu olduğunu söyledi ve sözlerine şöyle devam etti: “Çocuğa bakteri bulaşmaması için anne, bebeğini beslerken kaşık, emzik ve biberon gibi araçları kendi ağzıyla temasta bulundurmadan kullanmaya özen göstermelidir. Aksi taktirde anne, çürüğe yol açacak organizmaları kendi ağzından bebeğinin ağzına aktarır.” Anne-babaların, çocuklarını herhangi bir sorun olsun ya da olmasın her altı ayda bir diş hekimine kontrole götürmeleri gerektiğini belirten Kışlaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

ŞEKERİ ÖLÇÜLÜ VERİN

Posted by Nevbahar

Her doğumda bir diş kaybedilir düşüncesi şehir efsanesi mi? İşte cevabı

'Ağız ve diş sağlığı konusunda farkında olmadan yaptığımız hatalar, kimi zaman telafisi çok güç sonuçlar doğurabiliyor. Buna rağmen, toplumumuzda her konuda olduğu gibi diş bakımı konusunda da kulaktan dolma bilgilerle hareket etmek oldukça yaygın. Ağız sağlığına özellikle dikkat edilmesi gereken bir dönemde yani hamilelikte başvurulan yanlış yöntemler sebebiyle bazen sağlıklı dişler bile kaybedilebiliyor.

Her hamilelik bir diş kaybettirir' düşüncesi yüzünden çürük dişe razı gelmek, hamileyken diş taşı temizliği yaptırmamak, ağrı yapsa bile çürük dişi tedavi ettirmemek, gebelikte ağız gargarası yapmamak hamilelik döneminde ağız ve diş bakımında yaygın olarak yapılan hataların başında geliyor.

Diş Hekimi Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, hamilelikte ağız ve diş bakımında doğru bildiğimiz yanlışlar ya da yanlış bildiğimiz doğruları şöyle sıraladı:

* Her hamilelikte bir diş kaybedilir: YANLIŞ

Posted by Nevbahar

İdeal ağız ve diş bakımı için sadece diş fırçalama ve diş ipi kullanımından daha fazlası gereklidir.

İlerleyen yaşla beraber insanların çoğu dişlerini kaybedeceklerini düşünür, ama bunu önlemek kişinin elindedir.

Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı, bu önerileri sıraladı:

1. Ağız sağlığını korumanın en önemli üç elemanı: Diş fırçası, diş macunu ve diş ipi

Ağız hijyeninin olmazsa olmaz en önemli üç bakım elemanı diş fırçası, diş macunu ve diş ipidir. Günde iki defa diş fırçalamak ve bir defa diş ipi kullanımı sağlıklı bir ağzın anahtarıdır. Bu alışkanlık çocuk yaşta kazanılırsa bireyler ilerleyen yaşlarda da sıkıntı yaşamaz.

2. Ağzınızı düzenli olarak kontrol edin

Posted by YaSemin

Bazı kişiler için dişhekimine gitmek çok çekindikleri hatta korktukları bir durumdur. Bunun nedeni daha çok geçmişte (özellikle çocuklukta) yaşanan kötü tecrübeler veya kötü izlenimlerdir.

İğne korkusu

Çoğunlukla da bu endişenin temelinde iğneye ve acıya karşı duyulan korku vardır.

Gelişen teknoloji hastaların ağrı duymaması için bir çok alternatif sunmaktadır. Bu nedenle günümüzde hastalar pek ağrı ile karşılaşmamaktadır. Örneğin teknolojinin gelişmesiyle dişhekimliğinde anestezi amacıyla kullanılan iğnelerin uçları bir milimetreden daha az çapları olacak şekilde (0.35-0.40 mm) yapılmaktadır. İğnenin çapının çok ince olması nedeniyle hasta çoğu zaman iğneyi hissetmemektedir. Fakat yinede endişelenen hastalar için iğne yapılmadan önce sprey şeklindeki yüzeysel anestezikler kullanılarak iğnenin hiç hissedilmemesi sağlanabilir.

Ağrısız bir tedavinin ilk şartı ; anestezidir. Bu nedenle iğneden korkan kişiler gerçekte çok az hissedecekleri veya hiç hissetmeyecekleri bir işlemden - yani anesteziden - kaçarak çok daha fazla hissedecekleri bir ağrıyı yaşayabilirler.

Posted by YaSemin

Çene Cerrahi Operasyonları

1-APSE VE KİST OPERASYONLARI
2-YİRMİLİK YAŞ (AKIL) DİŞİNİN ÇEKİLMESİ
3-İMPLANT TEDAVİSİ
4-DİŞ ÇEKİMİ

1-Apse ve Kist Operasyonları ( Apikal Rezeksiyon )

Apikal Rezeksiyon Operasyonunun Yapıldığı Durumlar:

Diş kökünün yapı veya şekil bozukluğu sebebiyle kanal tedavisi'nin tam yapılamaması,

Kanal Tedavisi sırasında alet kırıldıysa, kırılan aletin mutlaka çıkarılması gerekiyorsa, aleti çıkarmak amacıyla,

Diş üzerinde çıkarılamayan bir restorasyonun varlığı nedeniyle kanal tedavisi yapılamaması,

Diş kökünde kist oluşan vakalarda,

Yapılmış kanal tedavisine rağmen hastanın ağrısının devam ettiği durumlarda,

Diş kökünün kemik içerisindeki 1/3 uç kısmının kırılması durumlarında.

Modern Diş hekimliğinin ana amacı, diş kayıplarının önüne geçmektir. Artık diş hekimleri, doğal dişleri ağızda tutmak için ellerinden gelen çabayı göstermektedirler. Çünkü; tek bir dişin kaybı bile genel diş sağlığı ve görünümde olumsuz değişikliklere neden olmaktadır.

2-Yirmi Yaş Dişleri ve Çekilmesi

Posted by YaSemin

Lazer (laser) diş hekimliği nedir?

Lazer uygulamaları, 60'lı yıllardan beri tıp alanında kullanılmaktadır. Yakın zamana kadar dişhekimliği alanında sadece diş beyazlatma ve yumuşak doku operasyonlarında kullanılan lazer enerjisi, günümüzde daha geniş alanlarda kullanılır hale getirilmiştir. Atomize su spreylerinin, lazer enerjisi ile birleşmesi sonucunda elde edilen hidrokinetik enerji prensibi ile çalışan yeni diş lazeri ile hem sert doku (diş minesi-insan vücudundaki en sert yapı), hem de yumuşak doku (damak) işlemleri rahatlıkla yapılabilmektedir. Bu uygulamalardan bazıları, diş çürüklerinin temizlenmesi, kanal tedavileri, diş dolguları, çene kemiğinde ve dişetinde her çeşit cerrahi işlemler, dişetinin şekillendirilmesi, estetik diş tedavileri, hassas dişlerin hassasiyetinin giderilmesi, koyu renkli diş etlerinin renginin açılması, uçuk ve aft tedavileridir.

Posted by YaSemin

Normal erişkin insanların en az %45'i zaman zaman horlamaktadır. %25'i sürekli olarak horlamaktadır. Horlama problemi en sık şişman erkeklerde görülür ve yaşla birlikte her geçen gün artar.

Horlamanın sebebi nedir?

Ağız ve burun arkasındaki hava yolunda darlık olduğunda ortaya çıkan gürültü biçiminde ki sese horlama denir. Dilin arkası ve yumuşak damak ve küçük dilin olduğu kısmın genizle birleştiği bölge kendiliğinden daralabilen bir bölgedir. Bunlar birbirleri üstüne geldiğinde solunumla birlikte titreşmekte ve horlama ortaya çıkmaktadır. Horlayan biri aşağıdaki problemlerden en az birine sahiptir.

1. Dil ve boğaz kasları gerginliği azalmıştır. Gevşek kaslar sırt üstü yatınca dilin boğaz arkasına doğru kaymasına engel olamaz. Bu olay alkol yada ilaç alarak gevşemiş birinin uykusunda kas kontrolünün kaybolması ile ortaya çıkar. Bazı insanlarda uykunun derin fazında gevşemeye bağlı olarak yine horlama görülebilmektedir.

Posted by YaSemin

Kuron: Çürük kırık veya başka bir nedenle aşırı madde kaybı olan dişlerin küçültülüp kaplanması işlemidir.

Köprü: Bir veya birden fazla diş eksikliğinde, komşu dişlerin küçültülüp, bunlara gelen özel kaplamalardan destek alınılarak ara boşlukların doldurulması işlemidır.

Herhangi bir nedenle diş kaybı meydana geldiğinde komşu dişlerde bu boşluğa doğru hareket başlar. Bunun sonucunda yandaki dişlerde dişeti problemleri, bu boşluğa devrilmeye bağlı kemik kayıpları, estetikte bozulma ve çiğneme kuvvetlerinde değişiklikler meydana gelir. Eğer uzun süre bu boşluk implant yada köprü ile restore edilmezse bu komşu dişlerde de kayıplar olabılır.

METAL DESTEKLİ KURON VE KÖPRÜLER

Altyapı olarak standart metal "quotni-co" veya değerli metal "quotau" alaşımlar kullanılabilir. Altın diş hekimliğinde kullanılan maddeler içinde, diş ve dişeti ile uyumlu en kıymetli malzemelerden birdir. Bu yüzden değerli metal kullanılarak yapılan uygulamalar ile daha sağlıklı ve estetik sonuçlar elde edilir.

Posted by YaSemin

Çürüme İhtimali Olan Bölgelere Dolgu Yaptırarak Çürükten Korunabilir miyiz?

Hayır. Sağlam bir organı çürüyecek diye kopartıp almak mümkün değildir. Diş korumada en etkin önlemin dişleri fırçalamakla alınacağını tekrar hatırlatalım.

Dolgu Nasıl Yapılır?

Günümüzde kullanılan dolgu maddelerinin çoğu sadece dişe tutunur, yapışmaz. Bu nedenle diş hekimleri dolgu yaparken bazı tutucu önlemler alırlar. Bu önlemler özel tutucu oyukların hazırlanmasıyla mümkün olur. Dolgu yaparken ana kural olarak iyi bir kavite (oyuk) hazırlanır; ve dişe yapılacak dolguyla çürümeden önceki doğal biçimi tekrar verilmeye çalışılır.

Hangi Dolgu Maddeleri Seçilir?

Dolgu maddesini seçerken diş hekimleri maddenin arka dişlerde çiğneme basıncına dayanabilmesini; ön dişlerde mümkün olduğunca fark edilmemesini; dişe ve diş özüne zarar vermemesini göz önüne alırlar. Şimdi sizlere birkaç tip dolgu maddesi hakkında bilgi vermek istiyoruz:

1.Amalgam Dolgular (Metal Dolgular)

Posted by YaSemin

Bruksizm (diş gıcırdatma) genellikle uyku esnasında oluşan güçlü çene hareketlerinin neden olduğu çeneleri sıkma, dişleri gıcırdatma olayıdır. Toplumumuzda sık rastlanır. Genellikle bu alışkanlığa sahip bireyler bundan habersizdir.

Diş gıcırdatmanın sebepleri nelerdir?

Bruksizmin (diş gıcırdatması) oluş nedenleri hakkında çeşitli görüşler vardır. Bazı araştırmacılar buruksizmin dişler arasındaki kapanış ilişkisinin bozulmasından kaynaklandığını, bazıları santral sinir sistemindeki bir hastalığın neden olduğunu bazı araştırmacılar da bu iki nedeni de kapsayan çok yönlü bir problem olduğunu ileri sürmektedirler.

Duygusal stresler (Herkes stresin bruksizmin nedenleri arasında en önemli faktör olduğu konusunda fikir birliği içerisindedir. Vücudumuzda stres belirtilerini ilk olarak gördüğümüz yer ağız dokularıdır. Stres bruksizmin hem oluş nedeni hem de olayın şiddetini artıran en önemli faktör olarak belirlenmiştir.)

* Aşırı sinirli, hassas, titiz bir yapıya sahip olmak
* Malokluzyon (dişlerin diziliş ve sıralanışındaki bozukluklar)

Posted by YaSemin

Diş ağrısı; diş çürümesi, diş minesinin aşınması, diş etlerinin iltihaplanması veya bunlara benzer sebeplerden kaynaklanır.

Diş ağrısı , neredeyse herkesin yaşamının bir veya birden fazla döneminde yakındığı bir rahatsızlıktır. Genel kanaat, diş ağrılarının basit ağrılar olduğu yönündedir ve bu sebeple dayanılmaz hale gelinceye kadar dişhekimine gitmek genellikle ertelenir. Ayrıca yine aynı kanı sebebiyle bilinçsiz ağrı kesici kullanımının ve çeşitli yöntemlerin en sık görüldüğü ağrı türlerinden biridir.

Diş ağrılarının sebepleri

Diş minesinin aşınması
Dişeti hastalıkları
Diş çürükleri ve diş abseleri
Gömülü Dişler (yirmilik dişler)
Sinüzit gibi ağız dışı hastalıklar olarak sıralanabilir.

Diş ağrıları nedenleri arasında en sık görülen diş çürükleridir. Toplumun %97'sinde diş çürüklerine rastlanmaktadır. Bu durum özellikle yetersiz veya kötü ağız hijyeninden kaynaklanır. Ağız içine yerleşen bakteriler şekerli ve unlu yiyecek kalıntıları ile asit oluşturur ve bu da dişin koruyucu tabakasını zayıflatarak çürüklere sebep olur.

Posted by YaSemin

Dişhekimliğinde bu hal için "xerostomia" terimi kullanılır. Tükürük bezlerinin tükürük salgılama fonksiyonlarının azalması sonucunda oluşur. Tükürük salgısındaki azalma ağızda oldukça ciddi sorunların oluşmasına yol açabilmektedir.

Ağız Kuruluğunun Sebepleri:

* Biyolojik yaşlılık: Bu etkili bir faktördür, tek başına etkili değildir.
* Sistemik hastalıklar: Romatizmal hastalıklar(Sjogren's sendromu), Bağışklık sistemi hasarı (AIDS), Hormonal bozukluklar (Şeker hatalığı), Nörolojik bozukluklar (Parkinson)
* Çiğneme kabiliyetinin azalması: Eğer beslenme alışkanlıklarınızda sıvı ve yumuşak gıdalar ağırlıktaysa çiğneme fonksiyonu azalır.
* Tükürük bezlerinin cerrahi olarak çıkarılması
* Radyoterapi (Radyasyon tükürük bezlerinde kalıcı hasar yapar.
* İlaçlar (400'ün üstünde ilaç türü ağız kuruluğu yapar: deconjestanlar, diüretikler, tansiyon ilaçları,antidepresanlar, antihistaminikler,...)
* kafein ve alkol tüketimi

Ağız Kuruluğunun Belirtileri:

* dilde yanma hissi

Posted by YaSemin

Dişler neden çekilir?

Günümüzde, bilimsel ve teknolojik ilerlemenin dişhekimliği bilimine katkıları sayesinde, öncelikle dişi tedavi etmek ve ağızda tutmak hedeflenmekle birlikte, bazı durumlarda, hasta sağlığını koruma veya tedavi planlaması nedeniyle diş çekimine başvurulmaktadır. Bu durumları şöyle özetleyebiliriz:

* İleri derecede çürük ve madde kaybı

yüzünden tedaviyle kurtarılamayan

dişler.

* Çarpma sonucu, tedavisi mümkün

olmayacak şekilde kırılan dişler.

* Kanal tedavisine rağmen kurtarılamayan

apseli dişler.

* İleri derecede dişeti iltihabı nedeniyle

sallanan dişler.

* Zamanında düşmeyen süt dişleri.

* Aşırı konum değişikliği (dönme, devrilme

vb.) nedeniyle sorun yaratan dişler

* Kist ya da tümör içindeki dişler.

* Tam sürememiş (gömük) ve sorun

yaratan dişler.

* Yer darlığı nedeniyle ortodontik tedaviye

Posted by YaSemin

Diş röntgeni nedir?

Diş röntgeni dişlerin, kemik ve dişetlerinin klinikte muayene ile görünmeyen kısımlarını göstermeye yarayan bir resimdir.

Çocuğumdan ne amaçla diş röntgeni çekiliyor?

Diş röntgeni dişhekiminin dişler yada çenelerle ilgili problemleri teşhis etmesine yardımcı bir yöntemdir. Örneğin ağız içi muayene ile sadece büyük çürükler teşhis edilebilirken, röntgenle başlangıç çürükleri tespit edilebilir. Ya da ağızdaki absenin hangi dişten kaynaklandığı, dişlerdeki yapı bozuklukları, kök kırıkları, kist ya da tümörler röntgenle tespit edilebilir.

Diş röntgeninin çocuğuma zararı var mıdır?

Modern teknik ve metotlarla çekilen diş röntgeninden yayılan radyasyon minimal düzeydedir. Bu nedenle de diş röntgeninden yayılan radyasyonun çocuğa bir zararının olması söz konusu değildir. Aksine teşhis açısından röntgenden elde edilen fayda çok fazladır.

Kaç çeşit diş röntgeni çekilebilir?


Son yorumlar